31 Ekim 2014 Cuma

Düşünmüyorum,düşündürülüyorum..

İnsanların düşünebilme yeteneği yoktur,sadece kendisine gelen düşünceleri iyi veya kötü bir şekilde ayırt etme yeteneği vardır. O düşünceleri, ayırt etme ise senin şartlanmalarına bağlı olarak oluşur.Sen neyi şartlanmışsan egon hangi yönde kendini beslemişse senin sana gelen düşünceleri seçme, ayırt etme şeklinde ona göre olacaktır. Senin şartlanmaların kozana(beynine) ne derece etkili hipnoze edilmişsse o derece sana gelen düşüncelerin yoğunluğu çok, seni sarsma şiddeti ise ağır olacaktır..Uzakta dur sana gelen düşüncelerin izle, onlar sana ait değil ; kozanda gereksiz yere biriktirilen bilgiler..Onlara uyma veya uy demiyorum sadece onların farkına var senin düşünme gibi bir yeteneğinin olmadığını ama ayırt etme gibi(idrak gücü) olduğunu farket..Kader dediğiniz şey sizin ayırt etme kabiliyetiniz sonucunda fiilen ortaya çıkandan başka bir şey değildir..,

27 Ekim 2014 Pazartesi

Kuran okumak..

.O kuran sende ALLAH esmalarının özelliklerini yüreğinde,beyninde,vucudunda fiilen ortaya çıkarmıyorsa ne diye okuyorsun taklit ve tekrar için mi ? O yüce kutsaL kitap sen tekrar edesin diye mi indi Rasüle yoksa üzerinde tefekür edip varlığındaki hakikat bilgisine ulaşman için mi..Hallac mansur,yunus emre misali kendini Allahtan ayrı görmeyen hatta etrafa baktığında Allahtan başka bir şey görmeyen kullar gibi olmayı nasip etsin Hak bize..Evet Allah beni Hadi ismiyle hidayet etsin ama sizi de etsin..

spiritüel yolculuk..

Spritüel yola bir kere girdin mi asla geri çıkışın yoktur,çıktığını zannedersin   ama zaman seni yeniden sorularla buluşturur.Bazen kendinden nefret edersin,hatta günah olmasa yaşamına son vermek istersin  ama artık elinden hiç bir şey gelmez...Sen Tanrının bahşettiği düşünebilen,sorğulayan beyinlerndesin..Kimileri sana bu yolda felsefe yapıyorsun diyecek,kimileri seni psikoloji bozuk sanacak asla anlamayacak ki bu çok normal;çünkü bir insana hissetmediği bir şeyi tarif edemessin ona senin gördüğün rengi anlatamassın ki.. Onun için onlara kızma İsa'nın da dediği gibi 'Baba onları affet hiçbir şey bilmiyorlar' de ve geç..

26 Ekim 2014 Pazar

Nefret..

Sen benden asla nefret edemessin bu imkansız bir şeydir,sen ancak benim tarafımdan çıktığını sandığın duyğulardan nefret edersin ve onu soyut olan duyğularını somutlaştırırsın benim fiziki bedenimle..Sonra her bana baktığına şartlanmışlığından dolayı yeniden somutlaştırdığın duyğular ortaya çıkıverir.Benim bunda hiçbir suçum yoktur. Tamamiyle duyğularına yeni bir boyut kazandıran sensin onu fiziki bir şekle sokanda.. Onun için diyorum senin kaçışın nefretin bana değil içindeki Allahın Kahrar ismiyle biçimlendirdiğin hortum misali duyğularına; işte seni sürüklüyor hiç bir yaşam enerjisini içinde sağ bırakmadan..Farket artık ben sana bir şey yapmıyorum her şeyi yapan sensin..
,
Aziz Mert DAĞ..

10 Ekim 2014 Cuma

Kobani..

Ne Kürd'üm bugün ne de Türk..Milliyetçilik adı altında ırkçılık yapan insanlığın en büyük düşmanıdır tabi Tanrı'nın da.Hadi asalım vuralım Kürtleri ya da Türkleri ya sonra..İlla ki milliyetçilik yapacaksan insanlığın milliyetçiliğini yapacaksın nerede bir bir mazlum varsa onun.Televizyona çıkıp ben ülkücüyüm veya burası kürdistan demekle de kahraman olunmuyor.Bugün mazlumlar kobanide mi evet o zaman hepimiz bugün Kürt'üz yarın İstanbulda mı ozaman da Türk'üz..Hiç bir insan ne bayraktan ne de topraktan değersiz değildir..Çünkü bazen her hangi bir bayrağa veya bir toprağa bir kuş bile pisleyebiliyor..Bu pisliği temizleyen ise yine İNSAN..

1 Ekim 2014 Çarşamba

Madde bağımlılığı ve Aşk..

İlk önce şunu söymeliyim ki aşk denilen şey bir müddet sonra hormonların çalışmasından başka öte bir yere gidemıyor.Çünkü sana heyacan veren kadın,şarap,kumar bir müddet sonra seni bataklığa çekmesinin sebebi maddesel hazzın doyurmaması hayata karşı seni daha da aç bırakmasıdır.Çünkü sen yaşayabileceğin her şeyi yaşadın ve artık yeni bir şeyler arıyorsun; tam yenı bir şey buluyorsun o da senin içindeki boşluğu kapatamıyor.Kapattığını zannediyorsun ama kapatmıyor, çünkü sen manevi açlık çekiyorsun..Maneviyat açlığı ancak soyut olan şeylerle dolabilir ve sonsuz olan şeyle.Senin bu içindeki sonsuzluk boşluğunu yani bu ihtiyacı gidermen için kullandığın şey sonlu bir maddedir(yemek,kadın,alkol,uyuşturucu..vs)gibi. Hepimizin bu gibi  şeylere bağımlı olmamızın sebebi budur. Mutsuz olduğumuz anda o mutsuzluğumuzu geçirecek bir şey arıyoruz ve bunu bazıları yemekte,bazıları cinsellikte kimileride herhangi bağımlılık yaratacak bir şeyde buluyor..Ve bundan ilk başta aldığı hazzı hayat boyu almayı planlıyor.O İLK başta aldığı hazzı yeniden almak için yine aynı şeyi yapıyor.Farzet ki sigara ilk başta içtiğinde hemen böbrek üstü bezler devreye girer adranelin hormonu yükselir  derken sonra seretonin derken basit bir mutluluk oluşur.Yani ilk başta kendini o anki durumdan kurtarmaya yarar,tabi sigara bitene kadar.. Sonra o bittiğinde yeniden yine depresif düşünceler baş gösterir bunları gerek bazen farkederiz bazen farketmeyiz o esnada elimiz yine mutluluk arama butonuna yani cebe yani sİgaraya gider içtikçe hazzımız daha da azalır bu sefer o İLK hazzı almak için içtiğimiz sigara paketlerinin sayısı artar,sonra sonuç akciğer kanseri...Dikkat ettiğinizde vucunuzdaki duygusal açlığı hangi maddeyle karşılarsanız karşılayın bu size acı olarak geri dönecektir.O ancak manevi aşkla kapatılabilir.

Cinsellik üzerine..

Cinselliğin enerjisi üzerine çekilen her set insanın ruhsal boğulmalarının en temel sebeblerindendir.Çünkü o enerji o kadar muazzamdır ki adeta bir sıçrama tahtasıdır.Cinsellik insalığın başına gelmiş en iyi şeydir geldiği yeri ve gideceği yerin yolculuğunu anlatan en iyi kısa filmdir..Cinselliğin enerjisini fiziksel vucudumız kaldırır ama ölümün enerjisi cinsellik enerjisinin daha yoğun halidir ve her beden onu taşıyamaz ve bedensel form son bulur.Buna dayanabilenler ise yaşamda ölmeden önce ölünüz sözünün hükmünü yerine getirirler..Cinsellik hayatın amacı değil amaca giden yolda ilk adım olmalıdır hani az önce dedim ya o bir sıçrama tahtası olmalıdır evet o daha ilahi olana sıçrama tahtası olmalıdır.. O İlahi yemeğin kokusudur o koku ile karın doymaz ancak o koku sana yemeğin yönünü gösterebilir..Maddesel hazdan manavi hazza geçişin merdiveni hakkında tüm basmakalıp düşünceler ve tüm meteforlar yıkılmalıdır.En başta bu enerjiye sayğı duyulmalıdır.Yatak odası bir utanç yerinden çıkıp kutsal bir mekan olarak görülmelidir.Cinsellik skor yarışı değildir evet bunu özellikle  belirtmeliyim o kesinlikle skor yarışı değildir o özlemini çektiğimiz öze bizi yaklaştıran ilk tanıdık yüzdür onu yok ettikçe kendimizi de yok ediyoruz..Cinselliğe sayğı duyun onu bastırmayın o enerjide dağılın tamamiyle bilinçli olun eriyin sonra sıçrayın daha büyük doruklara daha büyük hazlara.. Bedenini devreden çıkar artık her türlü hazza ve güzelliğe layık olan ruhunla yaşa ancak  ozaman tanrının krallığında eriyebilirsin hallac misali yok olabilirsin işte bu yok oluşun en güzel festivali en güzel konseridir işte yaşam işte yaşamak ve işte iliklerimde hissettiğim aşk..

Ruhun gıdası Ney..


Aile sevgisi anne sütü gibidir..

Çoçuğunuza bir şey yaptırmak istiyorsanız ona sevginizi verin,eğer çocuğunuz da nevrotik düşüncelerin sahip olduğunu hissederseniz bunun sebebi çocuğunuz değil sizin yanlış saçma sapan inançlarınızdır.Bir çocuğun karnını doyurmakla ebeveyn olunmaz çünkü çoçuğun yemekten çok başının okşanmasına belkide yanağına minik bir buse konmasına ihtiyacı vardır inanın bana bu kendimden biliyorum..Yaşamımdaki yanlış seçimlerimin hepsi o sevgi açığını kapatmak için yapılmış bir yanılsamadır, sizin tabirinizleen büyük  günahkarlar annenin,babanın sevgisinden mahrum kalmış onların şefkatini yüreğinde hissedememiş çocuklardan çıkar..Eğer bir gün kızınızın bir sevgilisi olursa  hiç olmayacak yaşta bunun sebebi SİZSİNİZ..Çünkü çocuk senden sevgi istiyor sayğı istiyor bunu vermessen onu doyurmassan bu ihtiyacı karşılayacak başka birini arayacaktır hem de yaşamı oyunca..Ve bunu bulduğunda bu sayğı sevgi için gerekirse kendi bedenini sevgi ve sayğı karşılığında satmaktan da çekinmeyecektir..Geri dönüşü olmayan sokaklara girmek istemıyorsanız çocuklarınıza şu an gidin sarılın ve onlara sayğı duyun onları aşağlamayın çünkü siz onun toprağına ne ekerseniz onu biçeceksiniz ister sevgi ekin ister  nefret..
Aile sevgisi anne sütü gibidir alamassa hayata karşı bağışıklık kazanamaz ölür..Fiziksel olarak yaşasa bile ruhen çökmüştür..

Onu ancak sen bulablirsin..

Güzelliği ben gördüm,ama onu sana anlatamam anlattığımda o aynı değildir.O zaman neden ?
Kelimeler anlatmıyorsa neden konuşuyorum? Yinede konuşmanın bir nedeni var.Kelimeler sana hakikatı vermez ancak kelimeler arasında bir susuzluk yaratabilirsem..Hakikatimi sana aktarmamam,sadece hakikatın var olduğunu hissetmeni sağlayabilirim.O zaman yolculuk başlar.Buraya dikkat!
Onu bulabilecek olan sensin.Ve yolculuğun bittiğini zannetme..